Sağlıklı yaşamayı sevenlerden misiniz? Çeşitli yayınlarda yer alan sağlıklı yaşam için ip uçlarını takip edip, her gün bol yeşillikli ve proteinli bir beslenme listesi oluşturup ona mı uyuyorsunuz? 3 beyazla hiç bir işiniz yok ve yediğiniz her üründeki kalori miktarını bakar bakmaz anlıyor musunuz? Peki günün sonunda tüm bunlara rağmen tartının ibresinin azalmasını beklememiz en doğrusu olacaktır diye düşünüp tartıya çıktığınızda sürekli bir artış mı gözlemliyorsunuz? Çok şaşırtıcı ama çok mantıklı açıklamaları olan bir durum bu aslında. Karakteriniz ve yaşam biçiminiz vücudunuza sürekli depolama yapmasını söylüyor olabilir. Peki karakteriniz kilo almanıza nasıl neden olabilir, gelin bunu inceleyelim.
Karakter, beslenme alışkanlığı ve yemek seçimini doğrudan etkiler!
İsveç Federal Teknoloji Enstitüsünün yaptığı bir araştırma gösteriyor ki karakteriniz, beslenme alışkanlığınızı ve yemek seçimlerinizi etkiliyor. Enstitü bu araştırmanın “4 büyük etken”le ölçümlendiğini belirtiyor. Bu etkenler sırası ile;
“duygusal denge, sorumluluk duygusu, dışa dönüklük, hoşluk ve açık sözlülük”
Duygusal Denge
Duygusal dengeye ulaşamamış kişiler içlerindeki duygusal boşluğu yemek yiyerek atmaya çalışırlar ve bu durum kişinin beklediğinden daha fazla kilo almasına sebep olacaktır. Yüksek oranda duygusal dengesizlikte ise tercih genelde daha kalorili ve bol yağlı yiyecekler olacaktır. Kısaca kişi mutlu olmak isterken kendini daha mutsuz edecek bir yola girecektir ve genelde çok dikkat ettiğini zannetse de bu aşırı beslenme durumunu farkında olmadan gerçekleştirecektir.
Sorumluluk Duygusu
Aslında sorumluluk duygusundan çok burada sorumsuzluk duygusundan bahsetmek gerekmekte. Çevresine duyarlı ve sorumlu bir kişi farkında olmadan kendisi içinde sorumlu olacak ve yemek alışkanlıklarında tuz ve şekeri hayatından çıkartacaktır. Sorumluluk duygusunun az olması veya olmaması durumunda kişi az yemek yese bile olabilecek en kötü kalori tercihlerini yaparak farkında olmadan şişmanlamaya başlayacaktır.
Dışa Dönüklük
Dışa dönük ve sosyal birisi olmak aslında iyidir. Fakat dışa dönük kişilerin genelde dışarıda daha fazla yemeğe çıktıkları düşünülecek olursa, sosyal alan paylaşımında farkında olmadan aşırı yemek tüketimi yapacaklardır. Bu durumlarda da genel tercihleri et, tatlı ve yüksek kalorili ürünler olacağından sonuç aşırı yağlanma ve kilolanmaya kadar giden bir sürece dönüşebiliyor.
Hoşluk ve Açık Sözlülük
Yukarıda bahsedilen kişilik özelliklerinden sonra hoşluk ve açık sözlülüğün etkisi kilo almaya daha az olarak düşünülebilir. Ama yine de bu karakter özelliğinin de yemek seçiminin daha kilo aldırıcı seçimler olduğunu unutmamak gerekiyor. Açık sözlülüğün azalması durumunda ise yine mental açıdan söylemek istediklerini söyleyemedikleri için yemek tercihleri git gide kötüleşmeye başlayacaktır.
Sonuç olarak, zayıflamak isteyen kişilerin önce kendilerini karakter olarak değerlendirmeleri ve ona göre seçimler yapmaları, düzenli olarak takip edilip yönlendirmeleri kaçınılmaz duruma gelmektedir. Bunu yaparken alanında uzman bir yaşam koçundan destek alabilir ve yemeklerinizin size göre hazırlanması tercih ederek aralarda hiç bir şey tüketmemeye özen gösterebilirseniz sonuçlar her zaman daha iyi olacaktır.